28 Mart 2019 Perşembe

Çiğ Brokoli Tarifi (ÖZEL SOSLU)

Brokoliyi yemek istediğinizde bunu genellikle haşlayarak veya kavurarak yaparsınız öyle değil mi? Evet bunlar oldukça sık kullanılan pişirme yöntemleridir fakat bu aynı zamanda brokolinin besin değerlerini azaltan bir işlemdir. Tüm bu değerleri vücudumuza maksimum oranda alabilmek için yapmamız gereken ise onu çiğ yemektir! Şimdi size bunun yöntemlerinden bahsedeceğim.

Çiğ Brokoli Tarifi

Brokoliyi Hazırlayın!


Bildiğiniz gibi brokolinin üst kısmı gözeneklidir ve pek çok kir ve böceği içerisinde gizleyebilir. Bunun için yapmamız gereken şey, onu soğuk suyla yıkamak ve hatta geniş bir kap içerisinde 3-4 dakika kadar bekletmek! 

Çiğ Brokoli Tarifi

Brokolinin üst kısmını kağıt havlu yardımı ile güzelce kurulayın. Gözeneklerinin kir tutmasının yanı sıra suyu da tutabileceği için güzelce kurutmak önemlidir. Fakat burada dikkat etmeniz gereken nokta, çiçekli kısımlara fazla baskı uygulamamaktır. Hassas ve kırılgan oldukları için kolayca dağılabilirler...

Temizleyip kuruladığımız brokolilerin sap kısımlarını keskin bir bıçak yardımı ile kesiyoruz. Eğer tadını beğeniyorsanız sap kısımlarını da çiğ olarak tüketebilirsiniz. Fakat bu şart değildir...

Çiğ Brokoli Tarifleri


Yenmeye hazır olan brokolileri tuz, karabiber veya limon biberi gibi baharatlar ile harmanlayıp, ekstra olarak da balzamik sirke ya da taze zencefil gibi esanslı ürünlerle süsleyebilirsiniz. Bu sayede gayet basit ve lezzetli bir brokoli salatası yapabiliriz. Ayrıca zevke göre de bu salataya kimyon, köri, biberiye veya kırmızı biber de eklenebilir.

Çiğ Brokoli Tarifi

Çiğ brokoli için özel bir sos da hazırlayabiliriz.


Bir kap da, 1 yemek kaşığı kadar hardal, 2 yemek kaşığı zeytinyağı ve yarım limonun suyu ekleyip iyice karıştırın. Sonra kesip hazırladığınız brokolileri bu kaba boşaltın. İçerisine ekstra olarak da çeri domates veya badem gibi yan ürünler de ekleyebilirsiniz.

Çiğ Brokoli Tarifi

Bir diğer tarif ise, 250 ml yoğurdu bir kaba boşaltın, yine yarım limon suyu ve keyfinize göre bol baharat ekleyerek iyice karıştırın. Sonra dilerseniz brokolileri bu karışıma bandırarak veya doğrudan içine atıp karıştırdıktan sonra tüketebilirsiniz.

Bunun dışındaki tarifler yine birbirine benzerlik gösterecektir. Fakat siz yaratıcılığınızı ve damak zevkinizi kullanarak daha farklı tarifler de çıkarabilirsiniz.

21 Mart 2019 Perşembe

Plastik Torbaların Denizlere ve Okyanuslara Zararları

Dışarıda herhangi bir öğünde kullandığınız plastik çatal, tabak ve poşetlerin dünyaya çok çarpıcı bir etkisi olmayacağını düşünebilirsiniz, evet. Ancak bunu yaklaşık 7 milyar insanın aynı anda yaptığını bir hayal edin! Manzara ne kadar korkunçlaştı öyle değil mi?

İşte son zamanlarda bu farkındalığı ortaya çıkarmak için çalışan insanların sayısında ciddi bir artış oldu. Çünkü bu insanlar, dünyanın ne tür bir tehlike ile karşı karşıya olduğunun farkındalar! Bu sebeple de, sosyal medya sitelerinde çeşitli hashtag kullanımları ile özel çalışmalar yürütülüyor.

Cehalet ile savaşmak ve çocuklarımız için daha iyi bir yarın hazırlamak için başlatılan bir diğer girişim ise, dünya denizlerindeki ekosistemleri ve denizlerdeki vahşi yaşamın tahripleri ile mücadele edip korumayı hedefleyen Sea Shepherd Conversation Society (SSCS) oldu. Herhangi bir kar amacı gütmeyen bu girişimde, ilk adım olarak çok özel üç boyutlu poster çalışmaları yapıldı.

Mümkün olan her yere, her mecraya bu posterleri asıp insanların daha duyarlı ve farkında olmasını sağlamaya çalışacak olan kuruluşa katkı sağlamak için bizde bu özel 2 posteri sizlerle paylaşmak istedik:



19 Mart 2019 Salı

Firefox 66 Güncellemesi: Otomatik Video Oynatılması Sorunu

Söz verildiği üzere, Mozilla Firefox web sayfalarındaki video oynatıcılarını daha az sinir bozan hale getirmek amacıyla 66 güncellemesini devreye sokmak üzere! Firefox 66 ismi ile çıkan güncelleme, otomatik olarak başlatılan videoları engelleme ve websitelerindeki reklamların otomatik olarak başlatılmasını önleyecektir.


Diğer bir açıklama da ise, bazı web sitelerinin bu otomatik videoları oynatmaya devam edebileceğini, fakat sessiz modda oynatılacağını bildirildi.

Firefox 66 güncellemesi ile birlikte bir başka soruna daha çözüm bulunacak. O da, web sayfalarında gezinirken meydana gelen yavaş reklam yüklenmesi veya resimlerin yine yavaşça açılması sorununun düzeltileceğidir. Bu durum özellikle içeriği okumaya başladığınızda, resimlerin veya reklamların yavaş yüklenmesinden ötürü sayfanın sürekli kaymasına neden olmasını önleyecektir.


Son olarak da, güncelleme ile birlikte gelecek olan iyileştirmeler arasında; çoklu sekmeli aramalar, özel tarayıcı modunda aramalar, güvenli olmayan web sayfalarının uyarılması konusunda daha açık ifadeler...

16 Mart 2019 Cumartesi

Evde Diş Beyazlatma Yöntemleri Nelerdir?

Ağız ve diş bakımı son derece önemli bir hijyen kuralıdır. Hatta günümüzde artık güzel görünmek için de dişlerimizin beyaz olmasına veya karşımızdakinin de o şekilde olmasına özen gösteririz. 

Diş Beyazlatma

Yine de sararan dişlerle savaşmak zorunda kalabiliriz. Bu da gün içinde tükettiğimiz besinler veya az diş fırçalamak gibi nedenlerden meydana gelen bir durumdur. 

Peki Sararan Dişler Nasıl Beyazlatılır?


Şimdi sizlere bilinen / bilinmeyen yöntemlerden bahsedeceğim. İlk olarak yapacağınız işlem, kesinlikle sigara (kullanıyorsanız) ve kafein tüketimini en aza indirmeniz veya mümkünse hiç kullanmamanızdır. Fakat bu iki ürün de vücudumuzda birer bağımlılık etkisi yarattığı için bırakması veya azaltması bile zor olabilir. Ama bilmeniz gereken bir şey var ki, sararan dişlerin en büyük sorumlularından birisi de bu ikisidir. 

Dişler Nasıl Beyazlatılır

Diğer bir yöntem ise günlük diş fırçalama rutinini artırmaktır. Örneğin günde 2 kez dişlerinizi fırçalıyor iseniz bu oldukça iyidir, evet. Ama sabah ve akşamın yanı sıra, iki öğün arasındaki öğünden sonra da yani öğle vakti de dişlerinizi fırçalarsanız, bu sararmayı en aza indirip yüksek oranda diş beyazlaması sağlarsınız.

Diş fırçanızın üzerine biraz limon ve biraz da karbonat koyup, dişlerinizi o şekilde fırçalarsanız daha ilk durulama da bir beyazlık fark edebilirsiniz. Bu oldukça bilinen ve popüler olan bir yöntemdir. Ancak karbonat kullanımına ve fırçalama darbelerinin çok sert olmamasına dikkat etmeniz gerekiyor. Aksi takdir de, diş minelerine zarar verebilirsiniz.

Evde Diş Beyazlatma

Başka bir yöntem daha paylaşalım. Yine diş fırçasının üzerine bir miktar gliserin döküp, yine dişlerinizi bu şekilde fırçaladığınız takdirde, dişlerinizdeki beyazlamayı bariz şekilde fark edeceksiniz.

Son olarak da, tıbbi müdahale ile de sararan dişlerinizden kurtulabilirsiniz. Bu da, bir diş hekimi kontrolüne gidip diş beyazlatma işlemi uygulatabilirsiniz.

14 Mart 2019 Perşembe

Muhabbet Kuşu Konuşturma Teknikleri Nelerdir?

Muhabbet kuşları günümüzde pek çok evde kendine yer bulmuş misafirlerimizdendir. Çoğu zaman sevimli, bazen de agresif ve sinirli yapıları ile evimize neşe katan bu güzel canlıların konuşmasını çok istediğinizi biliyorum. Çünkü bende bir muhabbet kuşu sahibi olarak, en büyük enerjimi onu konuşturmaya ayırıyorum 😋

Muhabbet Kuşu Konuşturma

Şimdi isterseniz bu tatlı canavarları nasıl konuşturabiliriz onu araştıralım:

Eğer erkek bir muhabbet kuşu sahibi iseniz işiniz oldukça kolaydır. Ancak bu demek değildir ki dişi muhabbet kuşları konuşmaz. Erkek olanlar sadece biraz daha aktif ve taklit yeteneğine yatkın oluyor, hepsi bu. Diğer bir detay ise aldığınız muhabbet kuşunun 1-2 aylık olmasına dikkat edin. Hem size alışması hemde konuşması daha kolay olacaktır.

Kuşunuzu konuşturma konusunu sabahları sakin ve huzurlu bir ortamda deneyebilirsiniz. Yeni uyandıkları için hem daha aktif hemde konuşmaya daha müsait olacaktır. Söyleyeceğiniz kelimelerin içerisinde p, ç, t, ş, i, ı, d gibi harflerin olmasına özen gösterin. Ve mümkünse ilk başlarda sadece kısa kelimelere yoğunlaşın. 


Kuşunuzu tıpkı köpek eğitiminde olduğu gibi ödüllendirebilirsiniz. Örneğin sizin için doğru yaptığı bir davranışı onun sevdiği bir şey ile ödüllendirmek, hafızasında bunun iyi bir şey olduğu izlenimi yaratacaktır. Ödül olarak havuç rendeleyip verebilirsiniz.

Son olarak da, lütfen kuşunuzun sizin dostunuz olduğunu ve sizi ısırdığında veya istediğiniz şeyi yapamadığında kızıp bağırmamaya özen gösterin. Bu sayede sizden korkmamayı ve daha da alışarak istediğinizi yapmayı öğrenecektir.

13 Mart 2019 Çarşamba

İkizlerin Parmak İzi Aynı mıdır? Farklı mıdır?

Aklımızı kurcalayan sorulardan birisi ile daha birlikteyiz. Birbirinin birebir kopyası olan ikizlerin (veya üçüzler, dördüzler, beşizler) parmak izlerinin de aynı olup olmadığını merak ediyorsunuz değil mi? Haydi gelin bunu hep birlikte araştıralım:

İlk olarak temelden başlayarak ikizler nedir onu tanımlayalım:

İkizlerin Parmak İzi

Burada bilmemiz gereken şey iki çeşit ikizler olduğudur. Bunlardan biri çift yumurta ikizleri, diğeri de tek yumurta ikizleridir. Birbirinin aynısı olan ikizler genellikle tek yumurta ikizleridir çünkü çift yumurta ikizleri çoğu zaman birbirine benzemeyebiliyor. 

Tek yumurta ikizi nedir ve nasıl oluşur?

İkizlerin Parmak İzi

Basit bir tanımla açıklayacak olursak, tek bir yumurtanın bir sperm ile döllenmesi ve bunun sonucunda ikiye bölünmesi durumunda meydana gelir. Tek bir plasentada büyüyen ikizlerin ayrı ayrı iki adet göbek bağı bulunur. Saç, göz ve cilt rengi birebir benzer şekilde gelişirler.

Peki ikizlerin parmak izleri birbirine benzer mi?

İkizlerin Parmak İzi

Cevabımız HAYIR. Pek çok fiziksel özelliği birbirine benzeyen ikizlerin parmak izleri çok düşük bir olasılık hariç, birbirinden farklıdır. Bunu da bilimsel olarak çok basit şekilde açıklayabiliriz:

Parmak izlerinin anne karnında oluşumunda bir kaç faktör göze çarpmaktadır. Bu da, ikizlerin gelişiminde farklılık yaratması açısından etkili bir faktördür.

  • Rahim içerisinde gıdaya nasıl erişildiği
  • Göbek kordonunun farklı uzunluklarda olması
  • Genel kan akışının çeşitliliği
  • Kan basıncı değerlerinin farklılığı
  • Rahim içerisindeki bebeğin pozisyonu
  • Parmakların büyüme hızı

Bu temel faktörler sayesinde ikizlerin bile parmak izleri farklı şekilde oluşmaktadır.

Deri Soyulması Nedir? Deri Soyulması Nasıl Geçer?

Bugün sizler için cilt sorunları ile alakalı bir yazı derlemek istiyoruz. Tamamen alternatif tıp başlığı altında ve zararsız olması nedeniyle paylaşacağımız bu bilgileri yine de bir doktora danışarak uygulamanızı tavsiye ederiz.

Deri soyulmaları bazen vücudumuzda şahit olduğumuz sorunlardan birisidir. Fakat burada karıştırılmaması gereken bir detay var ki, o da cildimizin sürekli olarak kendini yenilediğini ve bu yüzden ciltte soyulmalar meydana geldiğini unutmamamız gerektiğidir. Tıpkı yılanın kabuk değiştirmesi fenomeninde olduğu gibi...

Deri Soyulması

Bazı durumlarda da bunun bir hastalığa veya rahatsızlığa işaret ettiği de gözlemlenmektedir. Bunları kısaca listelemek gerekirse;

  • Aşırı sürtünmeler sonucunda oluşan soyulmalar
  • Güneşte fazla durmak veya korunmasız şekilde güneşlenmek
  • Egzama rahatsızlığından ötürü oluşan soyulmalar
  • Aşırı kurumuş veya nemsiz cilt nedeniyle oluşan soyulmalar
  • Sedef hastalığı da yine cilt soyulmalarında meydana gelen sinyallerdendir

Şimdi de sıra evde uygulayabileceğiniz basit kürlere geldi.

Cilt Soyulmalarına Karşı Salata Kürü

Deri Soyulması Salatalık

Bir tane salatalık alıyoruz ve bunu püre haline gelecek şekilde eziyoruz veya rondodan geçiriyoruz. Soyulma olan bölgemize sürüyoruz ve 15 dakika kadar beklettikten sonra oda sıcaklığındaki su ile duruluyoruz. Bunu her gün cildinize uygulayabilirsiniz.

Nane Kürü ile Deri Soyulmalarına Engel Olun

Deri Soyulması Nane

Büyüklüğüne göre 4-5 tane nane yaprağını alıyoruz ve ezmek için ince delikli bir süzgeç kullanıyoruz. Ufak bir tasa akan nane suyunu hasarlı bölgeye sürüyoruz. Kaşıntılardan kurtulmak için oldukça etkili bir yöntem olan bu nane suyu kürü ile egzamaya karşı da fayda sağlayabilirsiniz.

Bu iki kürü de cildinize uygulayabilirsiniz ancak aynı gün içinde ikisini birden uygulamamaya özen gösteriniz. Haftanın 3 günü salatalık kürünü, diğer 4 günü de nane kürünü uygulayabilirsiniz. 

12 Mart 2019 Salı

Parmak Maymun Nerede Yaşar? Boyu, Kilosu Ne Kadardır?

Orijinal ismi Pygmy Marmoset olan ve ülkemizde Parmak Maymun olarak bilinen bu cinsin dünyadaki en tatlı maymun türlerinden biri olduğunu itiraf etmemiz gerekiyor. Şimdi sizlere bu harika canlılar ile ilgili derleme yapmak istiyorum.

Parmak maymunu nerede yaşar ve kilosu ne kadardır?


Güney Amerika'da hayatını sürdüren bu cüce maymunların yoğunlukta olarak Brezilya, Peru ve Kolombiya'daki yağmur ormanlarında varlıklarını sürdürdüklerini söylemek gerekiyor. Bu türlerin ortalama ağırlığı ise sadece 100 gram olarak hesaplanmıştır. İnanması gerçekten güç öyle değil mi?

Parmak maymunu boyu ve kilosu

Diğer maymun türlerinde olduğu gibi bu türün canlıları da gruplar halinde yaşar ve hareket eder. Alfa erkek gruba hükmeder. Yanlış anlaşılmasın, çete gruplarından bahsetmiyoruz. Genellikle aileden oluşan bu gruplarda düşük bir ihtimal ile olsa da aile harici üyeler de giriş yapabilmektedir.

Parmak maymunu boyu ne kadardır?


Parmak maymun bilgileri
Yine şaşıracağınız bir bilgi daha veriyoruz. Bu türün ortalama uzunluğu minimum 25 cm (Gövde ve kuyruk olarak hesaplanmıştır) olmaktadır. Maksimum olarak da 35 - 40 cm olarak bilinmektedir.

Bir diğer ilginç bilgi de, bu maymunların başlarını tam 180 derece döndürebiliyor olmasıdır. 

Parmak maymunları hayatını genellikle ağaçlarda geçirir ve mümkün olan en yüksek yerlerde kendilerini güvende hissetmek isterler. Ağaç reçinesi, meyve ve böcekler başlıca besin kaynaklarıdır.

Tek eşli olarak bilinen bu maymunların dişileri yılda ortalama iki kez doğum yapabilmektedir.

Kant Nedir? Kant İçeceği Nasıl Yapılır?

Gerek kahvelerde, gerek çocukluk günlerimizden hatırlayacağımız sarı bir içecek vardı ya hani... ince belli çay bardağında görmeye alışık olduğumuz o sapsarı sıcak içecekten bahsediyorum. İşte Kant tanım olarak sıcak sudan, limondan ve şekerden yapılan basit bir içecektir.

Yalnız şeker demem sizi aldatmasın. Eskiden sıcak suyun içerisine bir iki kaşık bal koyularak yapılan ve şifa olması için tüketilen bir içecekti. Ancak günümüzde bal kullanımının azalması ile orantılı olarak bunun yerini şeker almıştır. 

Peki biz buna neden Kant diyoruz?


Çünkü dilimize Arapçadan girmiş olan Kant (Kand), aslında şeker manasına gelmektedir. Eh zaten içerik bakımından ballı su olduğu için şeker benzetmesi yapmak pek de mantıksız gözükmüyor. 

Kant nedir kan içeceği tarifi

Ballı Kant Nasıl Yapılır - Tarifi Nedir?


Geleneklere bağlı kalarak ballı kant yapmak için size kısa ve basit bir tarif de vermek istiyorum. Öncelikle bir su bardağı kadar suyu kaynatıyoruz. İçerisine de bir iki çay kaşığı kadar bal dökeceğiz. Ancak buradaki önemli püf noktası, suyun biraz soğumasını beklemektir. 

Bunun nedeni de, kaynar suya eklenen balın zararlı yan etkilerinin de olduğunun gözlemlenmesidir. Her neyse, suyumuz biraz soğuduktan sonra balımızı ilave ediyoruz ve tercihe göre de (yine geleneklere bağlı kalmak isterseniz), on damla kadar limon suyu da ekleyebilirsiniz. 

Evet görece olarak bir nevi doğal ilaca benzeyen Kant tarifini sizde öğrenmiş oldunuz. 

Bunun dışında sizin de uyguladığınız daha farklı tarifler var ise lütfen bunları yorum olarak bizlerle paylaşınız...

Dünyada Bilinen İlk Pil Olan Bağdat Pili Nedir?

Dünyadaki ilk pilin ne zaman icat edildiği konusunda bir bilginiz var mı? Veya bir tahmininiz? Peki ya size bunun yaklaşık 2000 yıl önce icat edildiğini söyleseydik, bize inanır mıydınız? O zaman ön yargılarınızı kırıp, yazıyı detaylı incelemenizi tavsiye ederiz.

Wilhelm Konig isimli Alman arkeolog tarafından 1938 yılında keşfedilen ve vazoya benzeyen bir görüntüsü olduğu için ilk başta bunun bir süs eşyası sanılması, ancak ardından bunun tarihteki ilk pil olduğu anlaşılan Bağdat Pili ile ilgili detayları verelim.

Bağdat pili nedir ne zaman bulunmuştur

Peki bunun neden tarihteki ilk pil olduğu düşünülüyor?


Çünkü dışı pişmiş toprak olan, ağzında asfalt kalıntısı bulunan ve daha da önemlisi iç kısmında bulunan çubuğun bakırdan yapılmış olması bilim adamlarını ve arkeologları bunun bir pil olduğu düşüncesine itiyor.

Şimdi de bunu teknik olarak tekrar açıklayalım.

Bağdat pili nasıl çalışır
Bulunan bu kabın içi elektrolit ile doldurulsa elimizde bir elektrik akımı üreten pil olur. Buna da "elektro kimyasal reaksiyon" denilmektedir. Burada ki espri, günümüzdeki pillerin de aynı mekanizma ile çalışmakta olmasıdır. Bağdat piline benzeyen bir iki portatif model ile yapılan testlerde de ortalama olarak 1,5 - 2 volt arası enerji elde edildiği de notlar arasındadır.

Kısacası elimizde, iki bin yılı aşkın süredir keşfedilmeyi beklemiş bir pil bulunuyor.

Burada ki en önemli soru, o dönemdeki insanların nasıl bu kadar teknolojik bilgi sahibi oldukları değil, bunu neden iki bin yıl sonra ancak öğrenebildiğimizdir.

Antik uygarlıkların taşıdığı gizemlere bir yenisini daha ekleyen bu Bağdat Pili ile ilgili ekstra bilgilere sahipseniz, yorumlarınız ile sayfamıza katkıda bulunabilirsiniz.